Hello World! Caya Bekleriz!

Amerika’ya ilk geldigim yillarda bu ulkeyle ilgili cok enteresan seyler vardi anlatacak. Sayfa sayfa emailler yazardim arkadaslarima… Turkiye’ye gittigim kisa ziyaretlerde anlata anlata bitiremezdim. Aradan 10 yil gecti. Simdi insanlar bana Amerika’yi sorduklarinda “N’olsun iste ayni Amerika!” diyorum icimden… Burda hayat aslinda cok monoton. Insanlar isinde gucunde… Sokaklarda homeless’lardan baska dolasan yok. New York ya da Los Angeles’ta yasamiyorsan, hic bir heyecani yok anlayacagin…

Ama Turkiye oyle mi? Orda her gunumuz bir heyecan… Her trafige cikisimiz roller-coaster tadinda bir adrenalin firlamasi… Her karsilastigimiz insan bir baska komedi… Gecen kis, uc yillik bir aradan sonra, vatanima nihayet kavusunca bir baktim, gorus acim tamamen degismis. Eskiden olsa hic farketmeyecegim seyleri simdi anlata anlata bitiremiyorum.

Mesela sabah, acilmadan bir saat once gittigim bankanin kapisinda beklerken, banka bekcisinin iceriden gelip, bana ince belli cam bardakta cay ikram etmesi, ustelik yanina bir de seker koymayi ihmal etmemis olmasi inanilmaz geliyor bana… Ya da sokaktan gecen yol tarifi sordugum insanlarin, metro biletimi odemesi ve parasini almamasi… Veya hic tanimadigim birilerinin cok agir olan cantami duraga kadar tasimayi teklif etmesi, hatta bu konuda israr etmesi Amerika’da anlatacak en buyuk macera bana… Ya da alisverise gittigim dukkan sahibinin bana cay ismarlamasi… Ama isin enteresan olan kismi sadece bu degil… Esas beni dumura ugratan, ayni adamla trafikte karsilas…  Arkadaki arabadan sana kirk tane kufuru bir saniyede sayabilitesi var… Dunya uzerinde Turk insanindan daha acayip bi insan yok serefsizim… Yani eskiden olsa boyle diyenlere irkci derdim ama yok arkadas… Benimki irkcilik degil, empirik verilerden cikan sonuc…

Ha bir de Amerika’daki Turk insani var ki onlar da bambaska bir dunya. Her birimiz birbirimizden egzantrik varliklariz cumleten…

Bu yuzden, Turk insanindan aldigim ilhamla yillardir bir kisa film cekme hayaliyle yasiyorum. Adi “Turksun di mi?”

Maalesef burada ikiden fazla Turku bir arada bulmak zor oldugundan hayalimi henuz gerceklestiremedim. Iste bu sebepten, gerceklestiremedigim butun hayallerimi en azindan yaziya dokmek adina blog isine girmeye karar verdim. Bi blogum eksikti, o da oldu… Ama bildiginiz bloglardan degil benimki. Ismiyle musemma… TurkishT.com… 🙂 Burdaki “T” sadece adimi ya da soyadimi degil, her Turkun vazgecilmez dostu Turkish Tea’yi temsil ediyor. Yani “TorkishTe” diye yaziliyor, “TorkishTi” diye okunuyor…

Bir bakima bana caya gelmissiniz gibi dusunun. Ben agzima geleni yazicam, siz de yapacak daha faydali bi isiniz yoksa, oturur okursunuz. Arada bi de yorumlarla muhabbete katilirsaniz, oooh, kebap… Amerika’da Turk muhabbetli cay saati… Tadindan yenmez.

Neyse, bu seferlik bu bir “hosgeldiniz” yazisi olsun. Ileriki yazilarimda “Turksun di mi” fenomenine aciklik getirecegim.

 

Sevgilerimle,

Turkish T

 

Tags:

Add a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *