Amerika’ya Gelecek Turk Gencligine Trafik Oryantasyonu

Amerika’ya Gelecek Turkler icin yaptigim oryantasyon cok ragbet gordu. Demek ki ciddi bir ihtiyaca cevap vermisim. O yazidan sonra oryantasyon bakimindan onemli bir cok konu geldi aklima… En onemlisi Amerika’da trafik kurallari…

Burada taksi, dolmus, deniz otobusu, vs olmadigi ve arabasiz ekmek almaya bile gidilemedigi icin,  onalti yasinda ehliyet almak mumkun. Bizdeki gibi ehliyet kursu gerekmiyor. Once bir kitapcik veriyorlar, calisip sinava giriyorsun. Gecince direksiyon sinavi ve voila… ehliyet hazir! Turkiye’de ucuk meblaglar gerekiyormus ehliyet almak icin… Benimki $40’a mal olmustu. Alabama’dan Ohio’ya tasindigimda da, ehliyetimi Ohio eyaletine cevirebilmek icin tekrar yazili sinava girmek zorunda kaldim. Cunku kurallarda eyaletten eyalete farkliliklar olabiliyor. Ama genel olarak, Turkiye’den cok farkli kurallar var. Daha dogrusu kurallar ayni da, burda uymak mecburi…

Mesela, burada Turkiye’dekinin aksine, “stop sign” denilen dur isaretlerinde durmak gerekiyor. Araba tamamen durmadan gecerse, aninda $100’a yakin cezasi var. Bizde degil “stop sign”da, kirmizi isikta bile durmak gerekmiyor… Dursak bile, arkadan gelen ve binbir turlu anlam iceren korna seslerinin ayyuka cikmasiyla daha yesil isik tam yanmadan gaza basip, ilerliyoruz. Burada hic hos karsilanmayan seylerden biri de kornaya basmak… Ozellikle guneydeki sehirlerde korna sesi duyarsaniz, mutlaka bakin. Kesin bir Turk arkadasiniz sizi gormus, selam veriyordur. Baska kimse kolay kolay kornaya basmaz. Alabama’da yasayan cok pratik bir Turk ablamiz, kirmizi isikta cocugunun altini degistirmis. Tabii yesil isigi kacirmis, kirmizi isik iki kere yanmis ama arkada biriken arabalarin bir tanesi kornaya basmamis. Sabir kupu bu guneyliler… Ablam ayni seyi Turkiye’de yapsa, o bebek oksuz buyuyecekti kesin…

Bir de Amerika’da emniyet kemeri diye bir konsept var. Turkiye’de ise onun yerine soyle bir deha urunu kullaniliyor. Zaten ancak bir Turk, emniyet kemeri icin sinyal susturucu icat edebilir. Amerika’nin bir cok eyaletinde, on koltugu gectim, arka koltukla bile emniyet kemeri takma zorunlulugu var. Bende arkada otururken bile aliskanlik oldu. Uzun bir aradan sonra Turkiye’ye gittigimde, arka koltukta otururken, o aliskanlikla, kemerimi takmisim. Sonra farkedip, arabayi kullanan arkadasima, “arka koltukta kemer takma zorunlulugu yoktu, di mi?” dedim. Arkadasim “yo yo, on koltukta da yok,” dedi. Araba almaya giden bir arkadasima, galeri sahibi “sinyal susturucuya gerek yok, emniyet kemerini koltugun arkasindan gecirip, surekli takili birakabilirsiniz” diye akil bile vermis. Misir’da da taksi soforleri, uzerinde capraz emniyet kemeri resmi olan t-shirt’ler giyiyorlarmis, polisi yaniltmak icin… Eski Turk topragi ne de olsa… Mentalite bakimindan onlara da bi katkimiz olmus demek!?!

Dikkat etmeniz gereken bir husus da Amerika’da hiz siniri… Yollar genelde bombos oldugu icin seytan kanina giriyor insanin… Benim en sonki cezam bir geldi, $250. Evlat acisi gibi oturdu. Ustelik bir de ekstra $50 verip, butun bir Cumartesimi sabahtan aksama kadar suren bir trafik dersine (Defensive Driving Course) ayirmak zorunda kaldim. Bu ilk Defensive Driving kursum da degil. Deste deste sertifikam oldu bu kurslardan… Bunlar yetmezmis gibi, yillik $600 olan kasko ucretim de, $1000’e cikti. Bazi eyaletlerde hiz sinirinin 20 mil ustune ciktiginizda direk hapis cezasi bile var. Bir arkadasim Georgia eyaletinde yapmis bunu; karakola goturup, “mug shot”larini (su filmlerdeki, polis dosyasi icin cekilen ‘sabikali’ resimlerinden) bile cekmisler… Yuklu bir ceza odemek zorunda kalmis. O yuzden, yasadiginiz eyaletin kurallarini iyi ogrenin. En ufak bir dalginlik, kodesi boylamaniza sebep olabilir.

Trafik bakimindan Turkiye’ye dair en cok ozledigim seylerden biri park yeri ozgurlugu… Turkiye’de herkes, buldugu her bosluga araba park edebiliyor. Yolun ortasina, kaldirimin ustune, cimenlige, iki serit arasindaki taslara… Artik yaraticiliginiza kalmis. Burada ise, beyaz cizgilerle park yeri olarak belirlenmemis hic bir bosluga araba park edemiyorsunuz. Yol kenarlarina park etmek bazen mumkun ama ben onun icin bile ceza yedim. Arabami yolun sag kenarina degil de sol kenarina park ettigim icin, arabam trafik yonunun tersine duruyor diye $10 ceza kesmis, insafsiz Amerikan polisi. Ustelik cezayi 24 saat icinde odemek gerektigini farketmedigim icin de $20 odedim, o da tuz biber oldu. Hele handicapped (ozurlu) park yerlerine bir dakikaligina bile parketmeyi denemeyin, cezasi minimum $150’dan basliyor.

Ha bir de benim ezeli dusmanim “Tow Away Zone”lar var. Su Amerika’da ne cektiysem, bu “Tow Away Zone”lardan cektim. Bunlar arabanizi, park izniniz olmadan park etmenizin yasak oldugu yerler ve izinsiz parkettiginizde, yarim saat icinde arabanizin yerinde yeller esiyor olabilir. Bir cok arkadasimin oturdugu siteler de “Tow Away Zone”… Sadece sitede oturanlarin park izni var. Soyle gonul rahatligiyla arkadas ziyaretine bile gitmek mumkun degil. Adamlar, bir Turk icin misafir ne demektir bilmiyor tabii… Bir gun boyle sitelerden birinde oturan bir arkadasima ugradim. Butun aksam diken ustunde oturdum. Bes dakikada bir paranoyakca pencereden arabami kontrol edip durdum. Ama yine de iki arada bir derede, bir punduna getirip, cekmisler arabami. Sonra, $80 odeyip, geri aldim. Sitede oturan arkadaslar artik evlerine gelen misafirlere, arabalarina yapistirmalari icin sahte park izni bastirmaya basladilar. Turk misafirperverligi nereeee, misafirlige gittigin siteye araba park edememek nere? Iste Amerika ile aramizdaki fark…

Bu aralar bir Amerikalinin Turkiye izlenimlerini anlatan bir kitap okuyorum. Kadin Turklerin araba kullanmasi hakkinda aynen soyle diyor: “Turks are wonderful drivers. If they weren’t, they would all be dead.” (“Turkler harika suruculer. Oyle olmasaydi, hepsi olurdu.”) Kadin Turklerin, tepelerde, virajlarda, insanin tuylerini diken diken eden riskler aldiklarini soylemis. Biz Turkler kelle koltukta yasamaya alisik oldugumuz icin, nerde risk, orda biz… Burada tam tersine… Mesela, yandan bir insan, bir bisiklet vs geciyorsa, arabalar neredeyse 10 metre uzaga gidiyor. Isiklarda durdugunuzda ondeki arabayla aranizda en az bir arabalik mesafe kaliyor. Bizdeki gibi tampon-tampona giden yok. Amerikalilarda risk almak diye bir kavram yok cunku… Burada risk yaratabilecek her durum, farkedildigi anda yasaklaniyor. Mesela kimya laboratuarinda birinin koluna zararli bir kimyasal mi sicradi, hemen labaratuarda uzun kollu onluksuz gezmek yasaklaniyor. Bizde millet sapir sapir oluyor, yine kurallarin bir islevselligi yok. Kurallara uyanlar da aykiri insan muamelesi goruyor ustelik. Anadolu Lisesi’nden cok sevdigim matematik hocam Mustafa Kaya’nin dedigi gibi: “Kurallara uyulmayan bir ulkede, kurallara uymak da bir kuralsizliktir.”

Yaya seridi olayi da Turklerin ozellikle uyarilmasi gereken bir konu… Burada, yaya seridinde karsidan karsiya gecen varsa, arabalar durmak ve yol vermek zorunda… Yayalara yesil isik yandigi zamanlari demiyorum. Normal isiksiz yaya gecidi olan yolda da, yaya kendini yola istedigi zaman atabiliyor ve arabalar durmak zorunda. Turkiye’de yoldan insan gecmis, gecmemis, soforleri zerre kadar etkilemiyor. Cocuklugumda “once sola, sonra saga, sonra tekrar sola” muhabbeti vardi. Bugunun Turk cocuklarina, “saga sola iyi bakin ama siz yine de son dualarinizi okuyun, olumlu dunya…” diye ogretilse daha yerinde olur. Tabii Turk insani, damarlarindaki asil kanda mevcut olan “oldurmeyen Allah oldurmez” seklindeki risk alma icgudusuyle, bir sekilde olmeden karsidan karsiya gecmeyi basariyor. Turkiye’ye her geldigimde beni hayrete dusuren sey de iste bu: o cilgin trafikte, her gun arabalarin, taksilerin, otobuslerin, o kadar ani sollama, ani serit degistirme, arada bir milim kalacak kadar carpma noktasina gelmesine ragmen, insanlarin aksam eve tek parca halinde donebilme orani… Mantikli hic bir aciklamasi yok! Oldurmeyen Allah oldurmuyor, gercekten!

Benim cok sikayetci oldugum bir konu da Amerika’daki arabalarin ebatlari… Zaten park yeri sikintimiz var, bir de o kocaman kamyonlari, panelvanlari iki park yeri isgal edecek sekilde parketmiyorlar mi? Hadi dunyanin butun petrol kaynaklarini tuketen ebatta bir araba aldin, bari park yerimizi tuketme. Yazi birakiyorum bunlarin camina artik… “Learn how to park!” diye… Gerci bu aralar, trafikteki agresifligim vahim sonuclar dogurmaya basladi. Gecenlerde, onumde tin tin giden arabaya, cik onumden hareketi yapacaktim ki, bizim bolum baskani oldugunu farkettim. Icimdeki genetik trafik canavari bazen devreye giriyor iste. Hayatta kufur sevmeyen bir insan olarak, trafikte kornayla agzimi (!) bozdugum bile oluyor. Aslinda biz Turkler icin “Mulayim Suruculuk Kursu” diye bir kursa cok ihtiyac var.

Burada dikkat etmeniz gereken bir konu da, yoldan ambulans, polis arabasi ve okul otobusleri gectiginde nasil davranmaniz gerektigi… Bu kis Turkiye’de Bagdat Caddesi’nde yururken, trafikte bir ambulans umitsiz bir sekilde sinyalini otturuyordu ama o trafikte yol vermek mumkun degil. Yol o kadar dolu ki, saga gecip durmak icin bir ekstra serit de yok. Icinde gercekten hasta varsa, kurtulmasi imkansiz diye dusunurken, bir de yolun sagindaki arabalardan biri direksiyonu ambulansin onune kirip, yolunu kesti. Amerika’da bu, affedilir bir hareket degil. Cezasi da cok yuksek. Zaten ambulansin icindeki bu yuzden olse, tazminat davasi sonunuz olur. Bu durumlarda arabayi saga cekip, tamamen durup, gecmelerini beklemeniz gerekiyor. Okul otobusleri cocuk indirip, bindirirken de ayni sekilde, saga cekip, cocuklar evlerine girinceye kadar beklemeniz gerekiyor. Zaten otobuslerin uzerinde bir dur isareti ile kirmizi isik var. Onu actiklari anda, size kirmizi isik yanmis kabul ediliyor.

Amerika’da trafik cezasi yiyenlere de bir tavsiyede bulunayim. Eger cezayi haketmediginizi dusunuyorsaniz, odemeden once cezayi reddetme hakkiniz var. Bunu nasil yapacaginiz ceza fisinin arkasinda yaziyor genelde. Bu durumda mahkemeye cikiyorsunuz. Eger isbat edebileceginizi, polisin isbat edemeyecegini ya da bir sekilde atlatabileceginizi dusunuyorsaniz, denemeye deger. Size cezayi kesen polis de mahkemeye geliyor bu durumda. Gelmezse, direk hakli bulunuyorsunuz. Gelir de tam olarak isbat edemezse, yine haklisiniz. Fakat, sizi radarda yakalamissa ve saat bilgisi kesinse ya da arabanizin plakayla beraber kameradan cekilmis cam gibi bir resmi varsa, pasa pasa odeyin… Yoksa cezaniz daha da artabilir.

Bir de burada polislerin her ay belli sayida ceza kesmesi gerekiyor. Dolayisiyla ayin sonuna dogru, ceza kotasini dolduramamis polisler, en ufak bir hatanizi yakalamak icin pusuda bekliyor. O donemlerde ekstra dikkatli olmakta fayda var.

Ha, bu arada polise rusvet teklif etmeye kalkmayin dememe gerek var mi bilmiyorum ama burda polis rusvet yemiyor. Amerika’yi yonetenler, buyuk sirketler ve bankalar ne kadar yozlasmissa, normal halk da o kadar durust… (Genelde…)

Neyse, trafik oryantasyonum simdilik bu kadar. Aklima gelen bir seyler olursa eklerim. Ama kiymetimi bilin! Ben Amerika’ya gelmeden once, bi Allahin kulu cikip da boyle bir oryantasyon hazirlasaydi, en az $3000 kardaydim simdi…

Add a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *