Alacakaranlik Mucadelesi

Board game (kutu oyunlari) sevenler beri gelsin. Sevmeyenler de board game deyip geçmesin. Stratejik düsünmeyi gelistiren, Alzheimer olmaniza engel olacak, gelmis gecmis en eglenceli beyin jimnastigi yontemi budur. Ama bu yazimdaki konu board game’lerin cok otesinde… Bildiginiz memleket meselesi…

Su anda calistigim universitede docent bir grup arkadasla yillardir her hafta bulusup board game oynuyoruz. Taa cocuklugumuzdan beri saatlerce oynadigimiz Milyarder’ler, Borsa’lar degil mevzu. Amerika ve Avrupa, her konuda oldugu gibi bu konuda da zirveyi surekli zorluyor ve birbirinden muthis oyunlar gelistirmeye devam ediyor. Oyunlardaki inanilmaz zeka urunu tasarim, kurallardaki binlerce detay, analitik dusunme, strateji gelistirme ve beyni zorlayici egzersizler, ancak bir nerd’un altindan kalkabilecegi seviyede. Bu oyunlarin cogunu Turkiye’de bulmak mumkun degil ama Turkiye’deki meraklilari bir sekilde bulup, oynuyordur diye tahmin ediyorum.

Bugun size bahsedecegim oyunu bilen var mi bilmiyorum. (Varsa yorumlara yazsin.) Oyunun adi Twilight Struggle (Alacakaranlik Mucadelesi). Bu oyunla, docent arkadasim Steve sayesinde tanistim. Tam Turkiye’deki en olayli yaz tatilimden sonra Amerika’ya dondugumde, Steve, “Bu oyunu oynamak isteyen cok az bulunuyor ama Turkiye’de yasanan olaylardan sonra senin ilgini cekecegini dusunuyorum,” dedi.

Oyuna gelince… Board uzerinde bir dunya haritasi var. Uzerinde ulkeler. Her ulkenin 1 ila 5 arasinda bir stability (istikrar) puani var. Mesela Ingiltere 5 puan. Turkiyem bildiginiz sinifta kaldi kalacak bir 2 puandan ibaret. Somali’yle ayni seviyedeyiz. Ama uzulmeyin, istikrar puani bizden daha dusuk olan ulkeler de var. Mesela Zimbabwe!

Istikrar puani o ulkede nufuz kazanmak icin ne kadar caba sarfetmeniz gerektiginin bir gostergesi. Puani dusuk ulkeler kolay lokma. Puani yuksek olan ulkelerde ise nufuz kazanmak biraz daha zor. Oyun sadece iki kisiyle oynaniyor. Taraflardan biri Amerika’yi, digeri Rusya’yi temsil ediyor. Her oyuncunun amaci dunya uzerindeki ulkelerde mumkun oldugu kadar nufuz kazanmak.

Benim eskiden beri savundugum “politika bir kutu oyunudur” hipotezimi tamamen isbat eder nitelikte bir oyun. Genellikle strateji gelistirme konusunda en iyi olan, en dogru hamleleri, dogru zamanda yapan kazaniyor. Rakibe acimak da yok.

Nufuz kazanmanin da asamalari var. Hangi seviyede nufuz kazandiysaniz o kadar puan aliyor ve oyunu kazanmaya o kadar yaklasiyorsunuz. Mesela Ortadogu bolgesini ele alalim. Ortadogu’daki nufuzunuz asagidaki seviyelerin hangisiyse ona gore puan topluyorsunuz:

  1. Presence (Varlik): 3 puan
  2. Domination (Egemenlik): 5 puan
  3. Control (Kontrol): 7 puan

Bolgede bir iki askeri ussunuz ya da herhangi bir ulkede nufuzunuz varsa, orada varlik gosteriyorsunuz demektir. Bolgedeki ulkelerin cogunda nufuzunuz varsa egemen sayiliyorsunuz. Bolgede egemenseniz ve mesela Ortadogu’da nufuzu olan tek ulke sizseniz, o zaman da tamamen o bolgeyi siz kontrol ediyorsunuz sayiliyor.

Bu puanlar bolgeden bolgeye degisiyor. Mesela Avrupa’da egemenlik size 7 puan kazandiriyor. Avrupa’yi kontrol eden direk oyunu kazaniyor.

Her oyuncunun belli sayida hamle yapma hakki var. Tabii her oyunda oldugu gibi bunda da oyunun basinda herkese kagitlar dagitiliyor. Yapabileceginiz hamleler elinizdeki kartlarla sinirli. Elinizdeki kartlari iyi oynamak disinda, askeri operasyonlar da puan getiriyor ve sizin o ulkede nufuz kazanmaniza yardimci oluyor. Mesela, siz Rusya iseniz ve sira sizdeyse, hamle hakkinizi Suriye’de darbe yaparak kullanabiliyorsunuz. Darbenin basarili olup olmadigi zarla belirleniyor ama tamamen sans isi degil. Sizin askeri statunuz, hangi bolgede darbe yapmaya calistiginiz, o ulkenin istikrar puani vs. de cok onemli. Bunlarin disinda uzaya uydu, insan vs. gondermek de size puan kazandiriyor.

Ayrica Defcon Status (askeri savunma hazirlik durumu) onemli. 5 tamamen baris hali. Darbe ve savas oldukca Defcon Status 4’e, 3’e dusuyor. 1’e dusmesi nukleer savas anlamina geliyor ve oyunculardan herhangi biri durumu bu noktaya getirdiginde oyunu direk kaybetmis oluyor.

Simdi, benim asil gelmek istedigim konu, kutu oyunlari degil tabii ki. Amerika ve Rusya’nin gercek hayatta dunya uzerindeki hakimiyet mucadelesi. Biz kici-kirik 2 puanlik istikrarimizla Amerika’nin kucagina dusmesek Rusya’ninkine dusuyoruz. Ideal olan istikrar puanimizi yukseltmek. Fakat, buradan izledigim kadariyla Amerika’dan kacarken, bilerek ve isteyerek Rusya’nin kucagina hamak kuruyoruz gibi bir hava var.

Amerika’daki haberleri takip eden varsa Rusya’nin Amerika secimlerini etkilemek icin neler yaptigini duymussunuzdur. Trump gibi biri nasil secilir diye hayrete dusuyorsaniz, Rusya’nin bu konuda yaptigi calismalara iyi bakin. Facebook’ta bir kac Amerikali isimle Facebook gruplari kuran Ruslar, egitim seviyesi dusuk, zengin Cumhuriyetci gruplari, azinliklari ve Musluman gruplari hedef almis. Oyle ki; Ruslarin kurdugu gruplara binlerce Amerikali saf saf uye olmus. Mesela, Ruslar, “Amerika Birlesik Muslumanlari” adi altinda kurduklari bir grup uzerinden “Hillary bize seriat getirecek” tarzinda yorumlar yaparak, Cumhuriyetcileri en korktuklari yerden vurup, “Muslumanlara karsi sizi ancak Trump koruyabilir” noktasina getirmis. Zenciler ve diger azinliklari Trump’a oy vermeye ikna edemeyeceklerini bildikleri icin, onlara da ‘oylarinizin hic bir degeri yok, secimleri protesto edin ve oy vermeyin’ tarzi propagandalar yaparak, secime gitmelerine engel olmaya calismis. Tamamen montaj yoluyla hazirladiklari gercek olmayan resimler ve yalan haberler de cabasi… Amerika, gecen ay, bu olaylarda onemli rol oynayan 17 Rus hakkinda tutuklama karari cikardi.

Okuyan oldu mu bilmiyorum, Rusya’da bir binada binlerce sosyal medya uzmaninin troll olarak calistigi ve farkli ulkelerde bu tip secim etkileme kampanyalari yaptigini da Rus bir itirafcidan ogrendik. Ruslar, farkli ulkelerde, kendilerine yakin gordukleri adaylara banka kredileri vermekten tutun da, secim kampanyasina para yardimi yapmaya kadar her yolu denemisler. Simdi Amerika gibi istikrarli bir ulkede durum buyken, Turkiye’de Rusya’nin neler neler yaptigini tahmin bile edemiyorum. Amerika’da en azindan bunlari hukumetten bagimsiz ve tarafsiz olarak denetleyecek bir adalet sistemi var. Turkiye’de ne bu tip sorusturmalara ayiracak butcemiz, ne de bunun mucadelesini verecek, halk gozunde guvenilirlik derecesi yuksek, tarafsiz organlarimiz var.

Sonuc olarak demek istedigim su; cikip da gerizekalinin biri akla ziyan dini fetvalar verdigi zaman, ya da birileri “Iste CHP bu” diye sahte resimlerle sizi belli gruplara ve hayat tarzlarina karsi dusmanliga tesvik ettigi zaman, tiklamadan ve paylasmadan once iki kere dusunun. Sizi birbirinize dusurmeye calisan bu tip insanlarin hepsinin Rus ajani olma ihtimali hic de az degil. Ruslarin kurdugu Facebook gruplarina saf saf uye olup, onlarin propagandalarindan etkilenmis cahil kesim de en az Rus (veya Amerikali) ajanlar kadar tehlikeli.

Add a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *